Ulaşım

15 Mayis

Dünyadaki Şehirlerden Haberler

Dünyanın dört bir yanını etkisi altına alan COVID-19 pandemisi ile mücadele sürecinde toplu ulaşım hizmetlerinin devamlılığı kritik önem teşkil etmektedir. Bu nedenle, şehirlerin ulaşım birimlerince toplu ulaşımın en uygun ve en sağlıklı koşullarda, aksaklıklar yaşanmadan kullanılabilirliğini sağlamak üzere stratejiler geliştirilmekte ve birçok eylem hayata geçirilmektedir.

Küresel ölçekteki her konuda olduğu gibi pandemik kriz yönetiminde de şehirlerin işbirliği ve tecrübelerin paylaşılması büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda, Koronavirüs salgını sürecinin başlamasıyla toplu ulaşım operasyonlarına yönelik dünyadaki çeşitli şehirlerde alınan önlemleri sizlerle paylaşmak istedik.*

Toronto’da şehir içi ulaşımdan sorumlu olan Toronto Transit Komisyonu (TTC) tarafından 1 Nisan 2020 tarihinde yapılan duyuruda; sosyal mesafeyi korumak açısından 15 kalabalık otobüs güzergâhına yoğun sabah saatleri için 47 otobüs eklendiği belirtildi. Ayrıca, TTC yetkililerince yoğunluğu takip edeceklerini ve ek otobüslerin gerektiğinde ilgili güzergâhlara yönlendirilmesi yönünde değişiklikler olabileceği de söylendi.

 

São Bernardo do Campo, 420 araç filosu ile günde 250 bin yolcu taşıma kapasiteli belediye otobüsü sistemi olan bir Brezilya şehirdir. Pandemi sürecinde 48 saat içinde belediye başkanı toplu taşıma sisteminin durmasının verimli olmayacağını fark ederek otobüs hizmetinin en yoğun zamanlarda filonun %50’si ve günün diğer saatlerinde %30’u ile yapılacağını belirlemiştir. Ayrıca hafta sonları, yoğun saatlerde çalışan otobüslerin %30’u ve günün geri kalanında %15’lik bir azalma sağlanmıştır. BR7 Mobilidade, toplu taşımanın ilerleyen günlerde çalışmayacağına ilişkin haberlerle ortaya çıkan paniği önlemek üzere çeşitli medya ve sosyal medya kanalları aracılığıyla “DURMAYACAĞIZ” sloganıyla yolcuları bilgilendirmiştir. Sadece ulaşım hizmetleri ile sınırlı kalmayan BR7 Mobilidade, otobüs hizmetini kullanmak zorunda olan risk grubundaki herkese dağıtmak üzere profesyonel terzilerle birlikte maskeler üretmeye başlamıştır. 60 yaşından büyük vatandaşlar yiyecek satın almak, eczaneye gitmek gibi temel ihtiyaçlar için belediye yardım numarasına telefon açabilmekte ve BR7 Mobilidade personelinden destek alabilmektedir.

 

 

* UITP web sayfası ve ilgili mercilerin sosyal medya paylaşımlarından derlenmiştir.

Seul’de toplu taşıma istasyonlarında, Koronavirüsün yayılmasının önlenmesine ilişkin Korece, İngilizce, Çince ve Japonca olmak üzere dört ana dilde yönergeler asılmıştır. Metrolar, istasyonlar ve kullanılan tüm platformlar günlük olarak dezenfekte edilmiştir. Çalışanların sağlığını korumak üzere belirli noktalara el dezenfektanları konulmuş, kendilerine vinil eldiven ve maske gibi koruyucu ekipmanlar verilmiştir. Ayrıca her vardiya öncesi ve sonrasında ateş ölçümleri yapılmıştır. Diğer taraftan, Personel Tahliye Planı geliştirilmiş olması da salgının yönetiminde önemli bir unsurdur. Bu plana göre herhangi bir çalışan COVID-19 belirtileri göstermesi durumunda kurum hemşiresi gözetiminde ayrı bir odaya alınmakta, COVID-19 hastası olduğu kesinleşmesi durumunda ise tüm çalışma ekibi izole edilerek yerlerine getirilen yedek ekiple hizmetlere devam edilmektedir. Seul Metrosu yetkililerinden Hang-jae Chung, söz konusu pandemiyle mücadelede edindikleri tecrübeye istinaden toplu taşıma sistemleri tasarımlarının daha bilimsel olması ve en azından bugünden itibaren kullanıcıları bulaşıcı hastalıklardan korumak için ilgili yatırımların yapılması gerektiğini ifade etmektedir.

 

Salgının başladığı Çin’in Guangdong bölgesinde yer alan Shenzhen şehrinde toplu ulaşım operatörü Shenzhen Bus Group tarafından önlem alma süreci Stratejik Çalışma Grubunun kurulmasıyla başlamıştır. Söz konusu çalışma grubu hızlıca tıbbi ekipman ve sanitasyon malzemeleri tedarik etmiş, personel ve medya ile iletişim kurmuş ve eylemleri kolaylaştırmak üzere insan kaynakları organizasyonu yapmıştır. Genel Müdür Yardımcısı Joe Ma, bu dönemde toplu taşıma sektöründe çalışmanın hem zorlayıcı hem de değerli bir deneyim olduğunu, şehrin en sıkı karantina sürecinde dahi personelin aralıksız hizmet vererek sağlık çalışanları ile işçilerin ulaşımını ve şehrin temel yaşam hatlarının topluma açık kalmasını sağladıklarını ifade etmektedir. Ülkede salgın son birkaç hafta içinde yavaşlamış olsa dahi Shenzen Bus tarafından sıkı tedbirlerin alınmasına devam edileceği belirtilmektedir. Şirket, Koronavirüsle mücadeleye yönelik önlemleri ve tecrübeleri içeren bir de rapor hazırlamıştır.

 

Tahran’da raylı sistem hizmeti sunmakta olan Tahran Metro tarafından Vuhan’dan gelen yıkıcı haberlerden sonra olası zayıf noktaları tespit ederek yeni tip Koronavirüs karşısında önceden hazırlıklı olmak amacıyla simülasyon çalışmalarına başlandığı belirtilmektedir. Bu çalışma ile yolcuların ve personelin mümkün olduğunca sağlığını korumak üzere çeşitli koruyucu malzeme (eldiven, maske vb.) ve antiseptik ürünlerin temin edinilmesi sağlanmış, malzemelerin temininden sonra bir diğer adım olarak dezenfeksiyon protokolleri hazırlanmış ve çalışanların bu işlemleri gerektiği gibi gerçekleştirmeleri sağlanmıştır. Tahran Metro da her vardiya başlangıcında çalışanların ateşlerini kontrol etmiştir. Tahran Metrosu Genel Müdürü Farnoush Nobakht, yapılacak en iyi şeyin salgından önce hazırlık olduğunu belirterek bu deneyimden öğrendikleri bir şey varsa o da “hazırlık anahtardır” ifadelerine yer vermiştir.

 

Barselona’da Koronavirüs krizi başladığında Ferrocarrils de la Generalitat de Catalunya (FGC) (Katalonya Bölgesi Demiryolları) tarafından gelişmeler değerlendirilmek üzere hızlıca bir komite kurulmuş, temel ulaşım hizmetleri sağlanırken aynı zamanda salgının yayılımını önlemek ve kontrol altına almak amacıyla acil durum planı devreye alınmıştır. Operasyon çalışanlarının ateşleri ölçülmüş, vardiyalarda yeniden düzenleme yapılarak çalışanlar daha küçük ekiplere ayrılmış ve diğer bazı faaliyetler de evden çalışma sistemine uyarlanmıştır. Mevcut durumda halen tüm tren ve tesisler daha sık ve derinlemesine dezenfeksiyon işlemine tabi tutulmakta, yolcular için temas noktalarının mümkün olduğunca elimine edilmesi için her istasyonda tren kapıları otomatik olarak açılmaktadır. Ayrıca, FGC başından itibaren Katalonya Koordinasyon Merkezi (PROCITAT) ve Metropol Ulaşım Otoritesi (ATM) ile birlikte çalışmıştır. Kriz ile ilgili halkla iletişim konusunda da kilit rol oynamıştır. FGC Genel Müdürü Pere Calvet, bu dönem sonunda toplum olarak herkesin çok şey öğreneceğini, ama daha önemlisi burada tek kahramanlık ya da bireysel çözüm olamayacağını, zorlukların üstesinden gelmek için işbirliği yapma gerekliliğini vurgulayan bir deneyim edinildiğini söylemektedir.

 

İtalya’nın Lombardiya bölgesindeki Bergamo şehri maalesef ülkedeki Koronavirüs enfeksiyonlarında en yüksek orana sahiptir. Bergamo toplu taşıma operatörü ATB Group, vatandaşlar için gerekli temel acil hizmetlerin sürekliliğini sağlamak üzere söz konusu salgın krizi ile farklı açılardan mücadele etmektedir. Ulaşım hizmetleri kademeli olarak azaltılmış, bölgede (aynı zamanda tüm ülkede) okullar ve işyerleri kapalı olduğundan sefer saatleri “okul dışı” saatlere göre düzenlenmiş, azalan talepler nedeniyle saat 20:00’de hizmetler bitirilmiş, yolcular arası sosyal mesafe tam olarak sağlanamadığından fünikülerler kapatılmıştır. Virüsün ağır etkileri bölgede hala devam ederken ATP de çalışmalarını sürdürmekte olup otobüs ve tramvaylar, tüm temas yüzeyleri, istasyonlar ve çalışma ofisleri her gece dezenfekte edilmekte, sürücüler maske ve eldiven takmakta, tüm yolcuların arka veya orta kapıyı kullanmaları sağlanarak sürücüler için sosyal mesafe korunmaktadır.  

 

Milano’da ise ATM Milan tarafından benzeri görülmemiş bu durum karşısında çalışmalara devam edilmektedir. Günde yaklaşık 2,5 milyon yolcu taşıyan ATM’nin CEO’su Arrigo Giana, personelin büyük sorumluluk ve görev duygusu ile önemli hizmetleri yürüttüğünü ifade etmektedir. Salgının başlangıcından itibaren ATM, İtalyan Ulusal Sağlık Enstitüsü, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) ile uyumlu olarak yeni hijyen önlemleri hakkında personelini bilgilendirmekte, mümkün olan yerlerde personelin uzaktan çalışması istenirken ön safta çalışan personele eldivenler, maskeler ve alkol bazlı sanitasyon çözümü de dahil olmak üzere koruyucu kitler verilmektedir. Yüzey alanları ve tüm araçlar virüsün yayılmasını önlemek için düzenli olarak dezenfekte edilmekte ve yolculardan araçlara binmek için arka ve orta kapıları kullanmaları istenmektedir. Yolcular arası 1 metre mesafenin korunabilmesi için ATM ulaşım hizmetlerini normal zamandakine göre %75’e indirmeye çalışmış, istasyonlarda da yolcuların mesafeyi koruyabilmeleri için tabelalarla hatırlatma yapmıştır. Ayrıca ATM araçlarda, metro istasyonlarında veya otobüs platformlarında kalabalıklaşmayı öngörebilmeleri, önlemeleri ve hızlı bir şekilde tepki verebilmeleri için gelecekte uygulanması gerekenler üzerinde çalışmaktadır. Arrigo Giana, karantina dönemi sonrasında normal hayata dönmenin zaman alacağını ve muhtemelen şimdi uygulanan değişikliklerin bazılarının hayatlarımızın bir parçası olacağını söylemektedir. Neredeyse sıfır bilet satışıyla hizmetlerin çoğunu devam ettiren ATM bu durumun uzun vadede sürdürülebilir olamayacağını bilmekte olup, Giana tarafından hükümetin toplu taşıma şirketlerini desteklemek için kaynak tahsis etmesinin çok önemli olduğu belirtilmektedir.

 

Londra’da, ulaşım ağının yönetiminden sorumlu olan TfL, virüsün yayılmasını önlemek için sıkı dezenfeksiyon işlemlerinin yanı sıra otobüslerde sürücüye yakın konumdaki ön koltukların kullanımını kaldırmış, yolcuların araçlara iniş-binişlerde yalnızca orta kapıyı kullanmalarını sağlamış, çok sayıda metro istasyonunu kapatarak zorunlu yolculukların dışındakileri önlemeye çalışmış, Cuma-Cumartesi günleri için gece çalışan raylı sistem servislerini iptal etmiştir. Kritik sektör çalışanlarının ve özellikle Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) personelinin pandemi sürecinde şehir içinde olabildiğince kolay seyahat edebilmelerini sağlamak amacıyla trafik sıkışıklığı, düşük emisyon bölgesi ücreti gibi uygulamalar geçici bir süre kaldırılmıştır. NHS çalışanlarına bisiklet paylaşım sisteminden 24 saat ücretsiz yararlanabilmelerini sağlayan bir kod temin edilmiş, hastanelerin yakınındaki istasyonlara da bisiklet teminine öncelik verilmiştir.

 

COVID-19’un Toplu Taşıma Sistemine Etkileri

Bilindiği üzere toplu taşıma sistemi ulaşımı kolaylaştırmakta, yolları daha güvenli hale getirmekte ve aynı zamanda günümüzün en önemli küresel sorunlarından biri olan iklim değişikliğinin sebebi karbon emisyonlarının azaltılmasına katkı sağlamaktadır.

COVID-19 salgının başlamasıyla alınan kapsamlı önlemler doğrultusunda kontrollü ve sınırlı bir şekilde toplu taşıma hizmetleri devam etmektedir. Ancak birçok ülke için toplu taşıma kullanımının %50-90 aralığında azaldığı bilinmektedir. Henüz belirsizlikler devam ediyor olmakla birlikte COVID-19 pandemisinin toplu ulaşım sektörüne sosyal, ekonomik ve çevresel yansımalarının olduğunu ve olacağını söylemek mümkündür.

C2SMART araştırmacılarınca yürütülen çalışmada; New York’taki verilerden elde edilen sonuçlara göre pandemi ile trafik hacimleri ve seyahat sürelerinin önemli ölçüde düştüğü, toplu ulaşım sisteminin kapasitesinin çok altında çalıştığı, trafik kazalarının azaldığı ve bisiklet kullanımına yönelim olduğu tespit edilmiştir.

Karantina süreci sona erdikten sonra da ulaşım modlarında uzun vadeli bir değişiklik ortaya çıkabileceği, bisiklet ve scooter kullanımında artış olurken toplu taşıma ve araç paylaşımı gibi ortak modlarda azalma meydana geleceği öngörülmektedir.
Ayrıca, evden çalışmanın daha çok benimsenmesi ihtimali, pandemi kaynaklı işsizlik ve ekonomik yavaşlamalar nedeniyle de toplu taşıma kullanımının azalabileceği belirtilmektedir.

Diğer Haberler

Merkezi New York’ta bulunan ve 81 Kuzey Amerika şehri ile ulaşım kuruluşlarından oluşan Kent Ulaşımı Yetkilileri Ulusal Birliği (NACTO), COVID-19 pandemisiyle mücadele kapsamında şehirlerin ulaşım aksiyonlarını düzenli olarak güncelleyerek web sitesinde paylaşmaktadır. Birlik, şehirlere destek olmak üzere topladığı stratejik bilgileri şöyle özetlemektedir:

  • Temel sektörlerde çalışanların ve malzemelerin/ürünlerin güvenle hareketini devam ettirin.
  • Ön saftaki çalışanların güvende olmasını sağlayın, operasyonel ve uzaktan çalışma işgücünü aktif olarak yönetin.
  • Acil teslimat ihtiyaçlarını karşılayın.
  • Sosyal mesafenin korunması amacıyla kalabalık alanları (parklar, dar kaldırımlar vb.) hafifletin.
  • Şehir politikaları ve yönergeleri hakkında net mesajlar oluşturun.
  • COVID testi ve sağlık hizmetleri için ulaşımı sağlayın.
  • Korumasız ve hassas nüfusu destekleyin.

Ayrıca, NACTO şehirlerin bu kriz boyunca ve sonrasındaki temel ulaşım hizmetleri için güçlü bir federal desteğin gerektiği düşüncesiyle federal yardım ve teşvik fonları ile ilgili bilgileri de sunmaktadır.

Ulaşım İnovasyonu için Şehirler ve Bölgeler (POLIS), COVID-19 salgını sırasında ulaşım sektörünün sürekliliğinin desteklenmesine ilişkin Eurocities, CER, UITP Avrupa ve IRU ile birlikte Avrupa Konseyi, Komisyon ve Parlamento Başkanlarına açık bir mektupla çağrıda bulunmuştur.

1989 yılından beri yerel ulaşıma yönelik inovatif teknolojiler ve politikalar geliştirmek üzere Avrupa şehirleri ve bölgelerinin bünyesinde bir arada çalışmakta olduğu POLIS, COVID-19 ve mobilite ile ilgili oldukça faydalı kaynakları ve bilgileri web sitesinden okuyucularıyla paylaşmaktadır.

Sürdürülebilir, Düşük Karbonlu Ulaşım Ortaklığı (SLOCAT) da yine COVID-19 ile mücadele çalışmalarına destek olmak, söz konusu pandeminin ulaşım sektörüne mevcut ve gelecekteki önemli etkilerini yansıtmak üzere güncel bilgileri, haberleri ve makaleleri web sitesinde paylaşmakta, konuya dair webinar ve online forumlar gibi etkinliklere ilişkin bilgileri sunmaktadır.

Ulaştırma Mühendisleri Enstitüsü (ITE), Ulaşım Araştırma Kurulu (TRB), Amerikan Ulaştırma Birliği (APTA) ve Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği (UITP) gibi önemli organizasyonların web sayfalarından yine konuya ilişkin bilgi edinebilmek ve çeşitli kaynaklara ulaşabilmek mümkündür.

ADB, CAF, WRI, ITDP, UN-Habitat, SLoCaT, ITDP, ICLEI, GIZ, KfW ve C40 ortaklığını kapsayan Dönüştürücü Kentsel Hareketlilik Girişimi (TUMI) tarafından da pandemi krizinin başlangıcından itibaren dünya genelinde COVID-19 ve ulaşıma dair çalışmalar ve önlemler toplanarak bir bilgi platformu oluşturulmuştur. Ayrıca TUMI, SLOCAT ve geniş bir ulaşım topluluğu koordinasyonuyla COVID-19 için Sakın-Değiştir-Geliştir (Avoid-Shift-Improve) Çerçevesi uygulamasını geliştirmiştir.

Diğer taraftan pandemi ve ulaşım yönetimi bağlamında hala cevap bekleyen soruların olduğu gerçeğinden hareketle TUMI, 26 Mayıs’ta bir konferans düzenleyerek aşağıdaki konuların ele alınmasını planlamaktadır.

  • COVID-19’un toplu taşımaya etkisi
  • Taktiksel kentleşme COVID-19 ile mücadeleye nasıl yardımcı olur?
  • İhtiyaçlar ve Risk – Bu krizde hareketliliğin rolü
  • Küresel Perspektif: COVID-19, tedarik zincirleri, iklim ve dijitalleşme
  • COVID-19’un ekonomik etkisi